FİNTEO MAG Kasım 2025 - Avrupa’da Otomobil Fiyatları: Türkiye Pahalılıkta Zirvede

FİNTEO MAG Kasım 2025 - Avrupa’da Otomobil Fiyatları: Türkiye Pahalılıkta Zirvede

03-11-2025
4

AB İstatistik Ofisi Eurostat tarafından yayınlanan 'kişisel ulaşım araçları' için fiyat düzeyi endeksi çalışmalarına göre; 36 ülkeyi kapsayan otomobil fiyatları karşılaştırmasında Türkiye, araçların en pahalı olduğu ülke olarak öne çıkıyor. Örneğin, Türkiye’de 100 euroya mal olan bir araç, AB ortalamasının yüzde 36,4 üzerinde, yani 136,40 euroya satılıyor. 2021’de bu oran 147,10 euroydu. Türkiye’yi Danimarka, İzlanda, Hollanda, İrlanda ve İsviçre takip ediyor; Kuzey Makedonya ve Slovakya ise en ucuz ülkeler arasında yer alıyor.

Araştırmada, AB’nin dört büyük ekonomisi arasında İspanya’nın otomobil fiyatlarının en düşük olduğu, Almanya’nın AB ortalamasının üzerinde ikinci sırada yer aldığı, Fransa ve İtalya’nın ise ortalamanın biraz altında seyrettiği belirtildi.

Uzmanlar, Türkiye’deki yüksek fiyatların yalnızca döviz kuru ve vergi politikalarından değil, aynı zamanda küresel rekabet ve üretim stratejilerinden de etkilendiğine dikkat çekiyor. Bu durum, özellikle otomotiv sektöründe maliyet artışları ve tüketici talebinde daralmaya yol açabiliyor.

Kaynak


Makale içeriği

 

2025 Nobel Ödülleri sahiplerini buldu ve bu yılki kazananlar, insanlığın karşılaştığı büyük zorluklara çözüm arayışında önemli katkılar sundu. Fizik, ekonomi, tıp, kimya, barış ve edebiyat alanlarında ödüller verildi. Özellikle kuantum mekaniği alanındaki çalışmalar, bu yılın uluslararası kuantum bilimi yılı ilan edilmesiyle paralellik gösterdi. Kuantum bilişim, kuantum algılama ve kuantum iletişim gibi alanlarda yapılan araştırmaların ekonomik değeri 2035 yılına kadar 900 milyar ila 2 trilyon dolar arasında tahmin ediliyor.

Ekonomi alanında ise Joel Mokyr, Philippe Aghion ve Peter Howitt, teknolojik ilerlemenin sürdürülebilir ekonomik büyüme için gerekli ön koşulları belirledikleri için ödüllendirildi. Bu çalışmalar, yenilikçi teknolojilerin ekonomik ilerlemeyi nasıl tetiklediğini ve toplumların bu yeniliklere nasıl açık olması gerektiğini vurguluyor. Özellikle yapay zekanın ekonomik etkileri konusunda yapılan tahminler, bu alandaki değişimin hızla büyüdüğünü gösteriyor.

Barış Ödülü, Venezüella'da demokrasi mücadelesini sürdüren Maria Corina Machado'ya verildi. Machado, artan baskılara rağmen demokrasi ve özgürlük için cesurca mücadele eden bir lider olarak tanındı. Onun bu kararlı duruşu, dünya genelinde demokrasiye olan bağlılığın simgesi haline geldi.

Bu yılki Nobel Ödülleri, bilimin ve insanlığın karşılaştığı zorluklara çözüm bulma yolundaki kararlılığını ve yenilikçi düşüncenin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Her bir ödül, ilgili alanlarda daha ileriye gitme ve daha iyi bir dünya inşa etme yolunda atılmış önemli adımlar olarak tarihe geçti.

Kaynak


Makale içeriği

 

Analist ve yatırımcı Jordi Visser’e göre, “yapay zekanın yenilik döngülerini hızlandırarak halka açık şirketleri verimsiz yatırım araçları haline getirmesi” nedeniyle önümüzdeki 50 yıl, borsanın bir kurum olarak hayatta kalmasını zorlayabilir.

Hisse senetleri uzun zamandır var, ancak yapay zeka kaynaklı yıkımlar rehavete yer bırakmıyor ve uyum sağlayamayan şirketler geri kalma riskiyle karşı karşıya. Bu özellikle FAANG hisseleri (Facebook, Amazon, Apple, Netflix ve Google) gibi teknoloji devleri için geçerli. Yapay zekaya en çok yatırım yapanlar arasında yer alsalar da, bu şirketlerin hızlı gelişmelere ayak uydurması ve onları etkili bir şekilde benimsemesi gerekecek.

Yapay zeka ayrıca borsayı da etkileyecek, büyük miktarda veriyi hızla analiz etmekten piyasa hareketlerini tahmin etmeye ve karar verme süreçlerini otomatikleştirmeye kadar, daha hızlı ve verimli işlemler sağlayacak. Yapay zeka, yatırımcıların alım satım ve yatırım stratejilerine yaklaşım biçimini büyük ölçüde değiştirecek.

Genel olarak yapay zeka, kurumsal inovasyonu muhtemelen artıracak, ancak uyum sağlayabilen ve durağan firmalar arasındaki farkı da genişletecek.

Kaynak


Makale içeriği

 

Çin Ticaret Bakanlığı’nın duyurusu, teknoloji ve finans çevrelerinde adeta bir şok dalgası yarattı. Pekin, aralarında modern teknolojinin can damarı olan holmiyum ve erbiyumun da bulunduğu beş nadir toprak elementinin ihracatını lisansa tabi hale getirdi. Aynı zamanda, ABD’li savunma ve teknoloji devlerinin de yer aldığı 14 yabancı kuruluşu “güvenilmez varlıklar” listesine ekledi.

1 Aralık’ta yürürlüğe girecek bu düzenleme, Çin’in küresel nadir toprak üretiminin yüzde 70’ini, rafinasyon kapasitesinin ise yüzde 90’ından fazlasını kontrol ettiği düşünüldüğünde, sıradan bir ticari karar olmanın çok ötesinde stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Pekin’in yalnızca ekonomik bir güç değil, teknolojik geleceğin kurallarını belirleyen küresel bir aktör olduğunu gösteriyor.

Uzmanlara göre Çin, bu kararla ABD’nin binlerce Çinli şirketi ihracat kontrol listesine eklemesine “orantılı bir yanıt” verdi. Güney Kore’de ay sonunda yapılması beklenen Trump–Şi zirvesi öncesi Pekin’in elindeki en güçlü kozu masaya koyduğu yorumları yapılıyor.

Türkiye açısından ise tablo hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Batı ile müttefik, Çin ile de güçlü ticari ilişkilere sahip bir ülke olarak Türkiye, otomotiv ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde artan maliyet baskılarıyla karşılaşabilir. Öte yandan, Eskişehir’de keşfedilen ve dünyanın en büyük ikinci rezervi olduğu belirtilen nadir toprak elementlerinin işlenmesi ve rafine edilmesi yönünde yapılacak yatırımlar, Türkiye’yi bu yeni dönemin kilit oyuncularından biri haline getirebilir.

Kaynak


Makale içeriği

 

Rekabet Kurumu, Türkiye’de faaliyet gösteren bazı ilaç şirketlerine toplam 245 milyon TL tutarında idari para cezası uyguladı. Soruşturma, şirketlerin “çalışan ayartmama anlaşmaları” ve maaş/yan hak bilgilerini paylaşmaları gibi rekabeti sınırlayan uygulamalarını mercek altına aldı.

Kuruma göre, bazı şirketler rakiplerinin çalışanlarını işe almamak için anlaşmalar yaparken; diğerleri de maaş ve yan hak bilgilerini paylaşarak gelecekteki rekabeti sınırladı. Ceza alan şirketler arasında Adeka, Amgen, Argis, Arven, AstraZeneca, Berko, Farmatek, Helba, İlko, Merck, Novartis, Novo Nordisk, Pfizer, Sanofi, Sanovel, Santa Farma ve Servier yer aldı. Kurul, bu tür davranışların rekabet ihlali oluşturduğunu belirterek, sektör genelinde uyarı niteliğinde bir karar verdi.

 

  • Adeka İlaç –7 milyon TL
  • Amgen İlaç – 4,5 milyon TL
  • Argis İlaç – 1,639 milyon TL
  • Arven İlaç – 3 milyon TL
  • AstraZeneca İlaç –15 milyon TL
  • Berko İlaç –10,5 milyon TL
  • Farmatek İlaç – 7 milyon TL
  • Helba İlaç – 2 milyon TL
  • İlko İlaç – 13 milyon TL
  • Merck İlaç – 5,487 milyon TL
  • Novartis Sağlık – 19 milyon TL
  • Novo Nordisk Sağlık – 19 milyon TL
  • Pfizer PFE İlaçları – 20 milyon TL
  • Sanofi İlaç – 12 milyon TL
  • Sanovel İlaç – 79 milyon TL
  • Santa Farma İlaç – 17 milyon TL
  • Servier İlaç – 8 milyon TL

Kaynak


Makale içeriği

 

İngiltere’de, bugüne kadar görülen en büyük kripto para dolandırıcılık operasyonlarından biri tamamlandı. Çin vatandaşı Zhimin Qian (Yadi Zhang olarak da biliniyor), 2014–2017 yılları arasında Çin’de 128 binden fazla kişiyi sahte yatırım fırsatlarıyla dolandırmak ve elde ettiği geliri Bitcoin varlıklarına yatırmakla suçlanıyordu. Toplam dolandırıcılık miktarının 6,7 milyar doları aştığı belirtiliyor.

Londra polisi, Qian’ın sahte belgelerle Çin’den kaçarak İngiltere’ye girdiğini, burada mülk satın alarak çaldığı parayı aklamaya çalıştığını açıkladı. Qian’ın hesaplarında bulunan 61.000 Bitcoin’e el konuldu. Suçunu 29 Eylül’de Londra’daki Southwark Crown Mahkemesi’nde kabul eden 47 yaşındaki kadın, büyük miktarda kripto parayı yasadışı şekilde edinme ve bulundurma suçundan hüküm giymeyi bekliyor.

Qian’ın dolandırıcılık yöntemi, Çin’de kripto para popülerliğinin yükseldiği dönemde, yatırımcılara günlük temettü ve garantili kâr vaadi sunarak onları sisteme çekmekti. Şirketi, yüksek prestijli projeler ve yatırımlar göstererek güven yaratırken, çoğu 50–75 yaş aralığındaki yatırımcılar “Zenginlik Tanrıçası” olarak tanımlanan Qian’a büyük meblağlar yatırdı.

Operasyonda Qian’ın suç ortağı Jian Wen de geçen yıl 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Wen’in elindeki 300 milyon sterlin değerindeki Bitcoin’e el konuldu. İngiltere Başsavcı Yardımcısı Robin Weyell, davanın İngiltere’deki en büyük kripto para ele geçirme vakası olduğunu ve dolandırıcıların elindeki suç gelirinin büyüklüğünü gözler önüne serdiğini belirtti.

Kaynak


Makale içeriği

 

Hamdi Ulukaya, kurucusu olduğu Chobani şirketinin aldığı 650 milyon dolarlık yatırımın ardından Forbes'un Gerçek Zamanlı Milyarderler Listesi'nde önemli bir sıçrama yaptı. Bu yatırım, şirketin değerini 20 milyar dolara çıkarırken, Ulukaya'nın kişisel servetini 11 milyar dolar artırarak toplamda 13,5 milyar dolara yükseltti. Bu gelişme, Ulukaya'nın dünya genelindeki sıralamasında 1868. sıradan 202. sıraya yükselmesine ve Türkiye'nin en zengin insanı unvanını kazanmasına olanak sağladı.

Chobani, Idaho'daki üretim tesisini genişleterek üretimi %50 oranında artırmayı ve New York'un kuzeyindeki 1,2 milyar dolarlık yeni bir tesisi finanse etmeyi planlıyor. Ayrıca, 2023 yılında kahve makinesi üreticisi La Colombe'yi 900 milyon dolara satın alarak portföyünü çeşitlendirdi. Şirket, 2024 yılında ABD'de en çok satan yoğurt markası olarak 3 milyar dolarlık gelir elde etti.

Ulukaya, 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne göç ettikten sonra eski bir Kraft tesisini satın alarak Chobani'yi kurdu. Şirketi, yüksek kaliteli süt ürünleri sunma misyonuyla hızla büyüdü ve ABD pazarında önemli bir oyuncu haline geldi. Ulukaya, aynı zamanda Japon bira devi Sapporo'nun kapattığı San Francisco'nun ikonik Anchor Brewing Company'yi satın alarak yeniden faaliyete geçirdi.

Kaynak

Benzer Blog Yazıları