Teknoloji dünyası, yapay zekanın dönüştürücü etkisine hazırlanırken, Çin’den yükselen sıra dışı bir isim dikkat çekiyor: Liang Wenfen - Çin'in AI devrimine öncülük eden farklı bir girişimci.
Onu sadece başarılı bir girişimci olarak değil, inovasyonu yeniden tanımlayan ve yapay zekayı küresel rekabetin merkezine taşıyan bir lider olarak tanıyoruz.
1985’te Guangdong’un küçük bir kasabasında, bir ilkokul öğretmeninin oğlu olarak dünyaya gelen Liang Wenfen’in hikayesi, tipik bir "hayallerin peşinden koşma" öyküsünü aşıyor.
Zhejiang Üniversitesi’nde elektronik mühendisliği okuyan Liang, akademik başarılarını yapay zeka ve finansal teknolojilere duyduğu tutkuyla birleştirerek bir yol çizdi.
2008’de, finansal krizin ortasında sınıf arkadaşlarıyla veri toplamaya başlaması, onun yapay zekanın dünyayı değiştireceğine dair inancını pekiştirdi. Mezun olduktan sonra büyük teknoloji firmalarında kariyer yapmayı reddetti; bunun yerine ucuz bir ev kiralayıp kendi araştırmalarına odaklandı.
2015’te kurduğu High-Flyer, yapay zeka destekli algoritmalarla hisse senedi fiyatlarını etkileyen faktörleri analiz eden bir quant trading şirketiydi. Şirketin başarısı yalnızca rakamlara dayanmıyordu; aynı zamanda Çin'in finans sektöründe yapay zekanın potansiyelini ortaya koyuyordu. High-Flyer, 2017'den itibaren yıllık %13 getiri sağlarken, Çin'in önde gelen endeksleri geride kaldı.
Ancak Liang’ın vizyonu yalnızca finansla sınırlı değildi. Asıl hedefi, insan zekasını aşabilecek seviyede yapay zeka sistemleri, yani Yapay Genel Zeka (AGI) geliştirmekti.
Liang’ın dönüm noktası, 2021’de 10.000’den fazla NVIDIA GPU'su satın alması oldu. ABD’nin Çin’e ileri teknoloji çiplerinin satışını yasaklamasıyla, bu hamle stratejik bir avantaja dönüştü.
2023’te kurduğu Deepseek, AGI geliştirmeye odaklandı ve piyasaya sunduğu yenilikçi Deepseek V2 modeli, yalnızca teknolojik değil, ekonomik bir devrim de yarattı. Milyon token başına 0.3 dolar gibi düşük bir maliyetle sunulan model, Çin’de fiyat savaşlarını tetikledi. Deepseek'in mimarisi olan Multi-Head Latent Attention (MLA), geleneksel modellere kıyasla bellek kullanımını %5-13 seviyelerine çekerek sektörde fark yarattı.
Liang’ın liderlik anlayışı, Batı’daki teknoloji devlerinin hiyerarşik yapılarından tamamen farklı. Aşağıdan yukarıya (bottom-up) yönetim modeliyle, çalışanlarına sınırsız kaynak ve keşif özgürlüğü sunuyor. Roller önceden tanımlanmıyor; ekipler doğal bir iş bölümüyle şekilleniyor. Şirketin en büyük yenilikleri, genç araştırmacıların fikirlerinden doğuyor.
Liang’ın şu sözleri, onun vizyonunu özetliyor:
“Çin, yapay zekada kopyalayan değil, üreten bir ülke olmalı. Para değil, potansiyel, yaratıcılık ve tutku önemlidir.”
Bu nedenle Deepseek, deneyimli uzmanlar yerine yerel genç yeteneklere yatırım yapıyor.
Liang’ın başarısı, yalnızca teknolojiyle sınırlı değil. Çin’in küresel yapay zeka yarışındaki yerini sağlamlaştırırken, aynı zamanda regülasyonlar ve pazar gücüyle şekillenen zorluklara da dikkat çekiyor. Deepseek örneği, üç önemli noktayı ortaya koyuyor:
Liang’ın hikayesi, inovasyonun kurallarını yeniden yazıyor. Onun vizyonu, yalnızca teknolojiye değil, liderlik ve organizasyon anlayışına da ilham veriyor:
Liang Wenfen gibi liderler, yalnızca teknoloji alanında değil, tüm sektörlerde inovasyonun itici gücü olmayı başarıyor. Dünya, bu tür vizyoner liderlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Yapay Zeka ve İş Dünyası: Gelecekte Hangi Meslekler Öne Çıkacak?