Küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ'ler), dünya genelinde işletmelerin %90'ından fazlasını oluşturarak, istihdamın %70'ini ve küresel GSYH'nin yaklaşık %50'sini üretmektedir. Ekonomik büyüme, istihdam ve inovasyonun lokomotifi olan KOBİ'lerin sürdürülebilirliği, finansmana erişimleriyle doğrudan ilişkilidir.
Ancak Dünya Bankası ve IFC verilerine göre gelişmekte olan ülkelerdeki KOBİ'lerin finansman açığı 5,7 trilyon ABD dolarına ulaşmış durumdadır – bu rakam ilgili ülkelerin toplam GSYH'sinin %19'una denk gelmektedir. Dahası, gelişen piyasalardaki resmi KOBİ'lerin yaklaşık %40'ı ihtiyaç duydukları krediye ulaşamamaktadır.
Bu blog yazımızda, Finteo olarak 2024-2025 döneminde dünyada ve Türkiye'de KOBİ'lerin kredi kullanım oranlarını güncel verilerle analiz edecek, mevcut finansman zorluklarını ve fırsatları değerlendireceğiz.
2022 yılından itibaren küresel çapta artan enflasyonla mücadele için uygulanan para politikası sıkılaştırmaları, KOBİ kredilerinde önemli bir yavaşlamaya yol açtı. OECD'nin 2024 KOBİ Finansmanı raporuna göre, 2022'de KOBİ finansman maliyetlerindeki artış "emsalsiz" düzeye ulaştı ve bunun sonucunda yeni kullandırılan KOBİ kredilerinin ve KOBİ'lere ait toplam kredi bakiyelerinin pek çok ülkede gerilediğini görüyoruz.
OECD verilerine göre, 2022 yılında 50'ye yakın ülkeyi kapsayan araştırmada, yeni KOBİ kredisi akışları medyan değerde enflasyondan arındırılmış olarak %1,8 küçüldü. Kredi koşullarının sıkılaşmasıyla birlikte birçok KOBİ, yükselen faiz maliyetlerinden kaçınmak için borç ödemelerini hızlandırdı, bu da dolaşımdaki KOBİ kredi stokunu azaltan bir etki yarattı.
KOBİ kredilerindeki yavaşlama tüm bölgelerde aynı düzeyde gerçekleşmedi. Özellikle bölgelere göre şu trendler öne çıkıyor:
Avrupa'da (AB ülkeleri) yeni KOBİ kredilerindeki yıllık medyan daralma %4 gibi ciddi bir oranda gerçekleşirken, ABD, Birleşik Krallık, Japonya gibi AB-dışı yüksek gelirli ülkelerde yeni KOBİ kredisi hacmi neredeyse yerinde saydı ve medyan bazda sadece %0,1 düştü. Buna karşılık, üst-orta gelirli ülkeler grubunda (örneğin Latin Amerika ülkeleri) ekonomik toparlanmayla birlikte KOBİ kredilerinde artış görüldü ve 2022'de medyan yeni kredi kullanımı %4 oranında yükseldi.
Küresel ölçekte KOBİ kredilerinin toplam işletme kredilerinden aldığı pay ülkelere göre değişmekle birlikte son dönemde birçok ülkede artış eğilimindedir. OECD verilerine göre 2022 yılında incelenen ülkelerin medyanında KOBİ kredilerinin toplam iş kredileri içindeki payı %47'ye yükselmiştir (2021'de %43 idi).
Ülkeler arası kıyaslama yapmak gerekirse, KOBİ kredilerinin ekonomiye penetrasyonu farklılık göstermektedir. Örneğin:
Bu çarpıcı farklar, ülkelerin finansal sektör yapılarının, KOBİ tanımlarının ve krediye erişim olanaklarının ne denli değişken olduğunu ortaya koymaktadır.
Mikrofinans sektörü, özellikle geleneksel bankacılık sisteminin dışında kalan KOBİ'ler için hayati bir finansman kaynağı haline gelmiştir. 2020 yılı itibarıyla dünya genelinde mikrofinans kuruluşları aracılığıyla kredi kullanan kişi sayısının 200 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu müşterilerin önemli bir çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor ve yaklaşık %65'i kırsal kesimde yaşıyor.
Mikrofinans sektörünün yıllık bileşik büyüme oranı %11'in üzerinde seyrederken, 2023 yılında küresel mikrofinans piyasasının toplam büyüklüğünün yaklaşık 193,8 milyar ABD dolarına ulaştığı tahmin ediliyor. 2024 için ise sektörün 215 milyar doları aşması beklenmektedir.
IMF ve Dünya Bankası verileri, gelişmekte olan ülkelerde borç alan kişilerin yalnızca %20'den azının konvansiyonel finansal kurumlar (bankalar) aracılığıyla kredi alabildiğini gösteriyor. Başka bir deyişle, bu ülkelerde borçlananların %80'ine yakını ya mikrofinans kuruluşları, kooperatifler gibi alternatif kurumlardan ya da gayriresmi yollardan finansman sağlamak zorunda kalıyor.
KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak için hükümetler çeşitli mekanizmalar uygulamaktadır. Bunların başında kredi garanti programları gelmektedir. Kamu destekli kredi garanti fonları, teminat yetersizliği nedeniyle bankalardan kredi almakta zorlanan KOBİ'ler için bir kefalet kurumu gibi çalışır; banka ile KOBİ arasındaki riskin bir kısmını devlet üstlenir.
OECD verilerine göre Macaristan, İtalya ve Polonya gibi bazı ülkelerde KOBİ kredi garanti programları geleneksel olarak çok yaygın ve güçlüdür; bu ülkelerde kamu kefaletli krediler KOBİ finansmanının önemli bir bölümünü oluşturur.
COVID-19 pandemisi sonrasında ekonomiler toparlandıkça, pek çok ülkede devlet destekli kredi hacminde bir normalleşme gözlenmiştir. Örneğin, Danimarka'da 2022 yılında devletin sağladığı KOBİ kredi kefaletlerinin tutarı önceki yıl 2,26 milyar Danimarka Kronu'ndan 1,54 milyara gerilemiş, bu kefaletlerle kullandırılan kredi tutarı da 2,48 milyardan 1,78 milyar seviyesine düşmüştür.
Son dönemde hükümetler, KOBİ'lerin sadece mevcut ekonomik şoklarla başa çıkmasını değil, aynı zamanda uzun vadeli dönüşümlere (dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi) uyum sağlamasını desteklemek için özel kredi programları başlatmıştır. Örneğin Belçika, 2022'de "Breakthrough" adlı bir kredi programı ile dijital ve sürdürülebilir yatırımlar yapan KOBİ'lere 50-250 bin € aralığında, ilk 3 yılı geri ödemesiz ve sabit %4 faizli özel krediler sunmuştur.
Türkiye ekonomisinde KOBİ'ler, sayısal olarak işletmelerin %99,7'sini oluşturup istihdamın %70'inden fazlasını sağlamakla beraber, bankacılık sektörü kredi pastasından aldıkları pay bakımından oldukça geridedir. KOBİ'ler üretimin %41,6'sını ve ihracatın %35'ini gerçekleştirdiği halde, bankacılık sektörü kredilerinden aldıkları pay kabaca dörtte bir düzeyindedir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Aralık 2024 itibarıyla Türkiye'de bankacılık sektörü toplam kredi hacmi 16 trilyon 46,6 milyar TL'ye ulaşmıştır. Bu toplamın 4 trilyon 285,7 milyar TL'si KOBİ kredilerinden oluşmaktadır. Başka bir deyişle KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı %26,7 olarak gerçekleşmiştir.
Bir yıl önce (2023 sonu) bu oran %27,5 idi, dolayısıyla 2024'te KOBİ kredilerinin payında hafif bir gerileme olmuştur. KOBİ'lerin payının düşmesine hem nominal büyümenin genel kredi artışının gerisinde kalması hem de yüksek enflasyon nedeniyle kredilerin reel olarak erimesi yol açmıştır.
2024 yılı içinde toplam kredi hacmi nominal olarak %37,5 artarken KOBİ kredileri %33,6 artmıştır; ancak aynı dönemde TÜFE enflasyonu %44,4 olduğundan, reel olarak toplam krediler %4,8 daralmış, KOBİ kredilerindeki reel daralma ise %7,4 gibi ciddi bir orana ulaşmıştır.
BDDK, KOBİ'leri ölçeklerine göre mikro, küçük ve orta olarak sınıflandırmaktadır. 2024 sonu itibarıyla Türkiye'de:
Reel büyüme oranlarına bakıldığında ise, en sert daralmanın küçük ölçekli KOBİ segmentinde yaşandığı görülmektedir. Enflasyondan arındırılmış olarak mikro işletmelerin kredi bakiyesi 2024'de %8,3 küçülürken, küçük işletmelerinkinde %13,1 gibi çok yüksek bir daralma meydana gelmiştir; orta ölçekli KOBİ'lerin kredi bakiyesi ise %2 düşüşle nispeten daha sınırlı bir daralma göstermiştir.
Türkiye'de KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak üzere uzun süredir kullanılan en önemli araçlardan biri Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli kredilerdir. KGF, teminat yetersizliği yaşayan KOBİ'lere kefil olarak bankalardan kredi almalarını mümkün kılar.
2024 yılı sonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla KOSGEB'in başlattığı "Küresel Rekabetçilik" ve "Kapasite Geliştirme" programları dikkat çekicidir. Bu programlar kapsamında şartları sağlayan KOBİ'lere 20 puanlık faiz desteği ve 36 ay vadeli 50 milyon TL'ye kadar kredi imkanı sunulacaktır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da KOBİ'lere dolaylı kredi destek mekanizmaları uygulamıştır. Özellikle reeskont kredileri (ihracat ve döviz kazandırıcı hizmet kredileri) kapsamında son yıllarda KOBİ'lerin payı artırılmıştır.
Dijital teknolojiler ve finansal teknolojiler (fintech), KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmada giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle:
KOBİ'lerin kredi kullanım oranlarına dair küresel ve Türkiye özelindeki veriler, finansmana erişimin hala önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Özellikle yüksek enflasyon ve faiz ortamında KOBİ'lerin kredi kullanımında daralma yaşanmıştır. Ancak devlet destekleri ve yeni finansal teknolojilerin yaygınlaşması, KOBİ'lerin finansmana erişimini iyileştirme potansiyeli taşımaktadır.
KOBİ'lerin finansal durumlarını daha iyi yönetebilmeleri için bazı öneriler:
Finteo olarak, KOBİ'lerin tüm bankalardaki varlıklarını tek ekran üzerinden görüntülemesini, yönetmesini ve raporlamasını sağlayan platformumuzla, işletmelerin finansal görünürlüğünü artırıyor ve bankalarla olan ilişkilerini optimize etmelerine yardımcı oluyoruz. Böylece KOBİ'lerin finansman olanaklarını genişletmeyi ve finansal yönetim süreçlerini iyileştirmeyi hedefliyoruz.
Kaynaklar:
Bu içerik, Dünya Bankası, IMF, OECD, IFC, EIF gibi küresel kurumlar ile TCMB, BDDK, KGF ve KOSGEB gibi ulusal kurumların raporlarından derlenen verilere dayanmaktadır.
Not: Bu içerikteki veriler, güvenilir kaynaklardan derlenmiş olsa da, piyasa koşulları hızla değişebilir. Kredi kullanımı ve finansman kararları öncesinde güncel verileri kontrol etmenizi öneririz. Finteo, sunulan bilgilerin doğruluğunu sağlamaya çalışsa da, içerikte yer alan bilgilerin eksiksizliği, güncelliği veya doğruluğu konusunda herhangi bir garanti vermemektedir. Yatırım tavsiyesi değildir.