IMF’nin 2025 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu: Büyüme, Enflasyon ve Riskler

IMF’nin 2025 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu: Büyüme, Enflasyon ve Riskler

10-04-2025
325

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan "Dünya Ekonomik Görünümü Güncellemesi – Ocak 2025" raporu, küresel ekonominin mevcut durumunu ve geleceğe yönelik beklentilerini detaylı bir şekilde ele alıyor.

Rapora göre;

 

  • Küresel büyüme 2025 ve 2026 yıllarında %3,3 seviyesinde kalacak.
  • Bu oran, 2000-2019 dönemindeki %3,7’lik ortalamanın altında seyredecek.
  • Enflasyonun düşüş eğiliminde olduğu belirtilirken, farklı ülkelerdeki ekonomik performansların birbirinden ayrıştığı gözlemleniyor.

Küresel Ekonomik Görünüm

Küresel ekonomide farklı ülkelerde farklı eğilimler gözlemleniyor. Çin’de büyüme beklentilerin altında kalırken, tüketim zayıflamış ve emlak sektöründeki durgunluk devam etmiştir. Hindistan’da sanayi üretimindeki yavaşlama ekonomik büyümeyi olumsuz etkiledi. Euro bölgesinde, özellikle Almanya’da zayıf üretim ve ihracat büyümeyi sınırlarken, Japonya’da geçici arz sıkıntıları nedeniyle hafif bir daralma yaşandı. ABD ise %2,7 büyüme ile güçlü performans sergilemeye devam etti. Küresel enflasyon genel olarak düşüş eğiliminde olsa da, bazı ülkelerde fiyat artışları kalıcı olmaya devam ediyor.

Geleceğe yönelik tahminler, merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmeye devam edeceğini ancak hızlarının ülkeden ülkeye farklılık göstereceğini öngörüyor. Ticaret politikalarındaki belirsizlikler, küresel finansal koşullarda dalgalanmalara neden oluyor. ABD’de büyüme beklentileri güçlü kalırken, Euro bölgesinde toparlanmanın beklenenden daha yavaş gerçekleşeceği düşünülüyor. Küresel ticaret ve politik belirsizlikler devam ederken, ekonomik büyümenin önümüzdeki yıllarda da zayıf seyretmesi bekleniyor.

Küresel ekonomik görünümde orta vadeli riskler aşağı yönlüdür; 2025-26 büyüme tahminleri %3 seviyesinde seyrediyor. ABD’de büyüme lehine riskler varken, Avrupa ve Çin’de belirsizlikler hâkim. Korumacı politikalar, ticaret gerilimlerini artırabilir ve yatırımları olumsuz etkileyebilir. ABD’de gevşek maliye politikaları kısa vadede büyümeyi desteklese de uzun vadede piyasa istikrarsızlığına yol açabilir.

Doların değer kazanması, gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına neden olabilir. Jeopolitik riskler, enerji ve gıda fiyatlarını artırarak stagflasyon tehlikesini doğurabilir. Buna karşılık, ticaret anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesi ve yapısal reformlar, büyümeyi destekleyebilir.

Politika önerileri, kısa vadede enflasyonu kontrol altına almak ve büyümeyi desteklemek, uzun vadede ise borç sürdürülebilirliğini sağlamak ve yapısal reformlarla verimliliği artırmak üzerine odaklanıyor. Çok taraflı iş birliği, küresel büyüme ve istikrar için kritik öneme sahip.

Görünüme Yönelik Riskler:

 

  • Orta Vadede Riskler: Küresel büyümenin 2025-26 ortalamasının altında kalması bekleniyor, beş yıllık büyüme tahminleri %3 civarında.
  • Kısa Vadede Riskler: ABD’de büyümeye yönelik yukarı yönlü riskler varken, Avrupa’daki enerji krizleri ve Çin’deki emlak piyasası sorunları nedeniyle çoğu diğer ekonomide aşağı yönlü riskler baskın.

Ana Risk Faktörleri:

 

  • Koruyucu ticaret politikaları (gümrük tarifeleri): Yatırımları azaltabilir, ticaret akışlarını bozabilir ve tedarik zincirlerini olumsuz etkileyebilir.
  • ABD’de maliye politikası (vergi indirimleri gibi): Kısa vadede büyümeyi destekleyebilir ancak uzun vadede piyasalarda dengesizliklere yol açabilir.
  • ABD’deki düzenlemelerin gevşetilmesi: Kısa vadeli büyümeyi teşvik edebilir ancak aşırı risk alma eğilimleri nedeniyle uzun vadede finansal istikrarsızlık yaratabilir.
  • Faiz politikaları ve enflasyon: Ticaret gerilimleri ve arz kısıtları nedeniyle enflasyon yukarı yönlü risk taşıyor. Enflasyonun artması, merkez bankalarını daha sıkı para politikalarına yöneltebilir.

Politika Öncelikleri:

 

  • Para Politikası: Fiyat istikrarını sağlarken ekonomik faaliyetleri desteklemeye devam etmeli. Enflasyon hâlâ yüksekse sıkı para politikası sürecek; ancak ekonomik yavaşlama varsa daha esnek olunabilir.
  • Maliye Politikası: Kamu borcunun sürdürülebilirliğini sağlamak için mali disiplin gerekli. Ancak büyümeyi aşırı olumsuz etkilemeden kademeli bir şekilde uygulanmalı.
  • Küresel İşbirliği: Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarına uygun, şeffaf ve istikrarlı ticaret politikaları önem kazanıyor. Küresel ekonomik istikrar için çok taraflı işbirliği güçlendirilmeli.

Sonuç olarak, küresel ekonomi belirsizliklerle dolu. ABD’nin büyüme politikaları kısa vadede olumlu etkiler yaratabilir, ancak uzun vadede küresel dengesizliklere neden olabilir. Koruyucu ticaret politikaları, enflasyon ve jeopolitik riskler ekonomi üzerinde baskı oluştururken, istikrarlı büyüme için sıkı mali disiplin ve uluslararası işbirliği gerekliliği vurgulanıyor.

Rapor linki: https://reliefweb.int/report/world/world-economic-outlook-update-january-2025-global-growth-divergent-and-uncertain-enarjaruzh

Benzer Blog Yazıları