Dünya Bankası tarafından yayımlanan "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporu, 2025-2026 döneminde küresel büyüme oranının %2,7 seviyesinde sabit kalacağını öngörüyor. Ancak, bu oran, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için yetersiz bir seviyede bulunuyor.
Raporda özellikle gelişmekte olan ekonomilerin, gelişmiş ekonomilere yetişme sürecinde ivme kaybettiğine dikkat çekiliyor. Düşük gelirli ülkelerin büyük bir kısmının ise 2050 yılına kadar orta gelir seviyesine ulaşmasının zor olduğu belirtiliyor. Bu durum, küresel düzeyde ve ulusal çapta uygulanacak etkili politikaların gerekliliğini ortaya koyuyor.
Dünya ekonomisi, 21. yüzyılın ilk çeyreğini uzun vadeli büyüme görünümü açısından zayıf bir tabloyla tamamlıyor. Gelişmekte olan ekonomiler, küresel büyümenin %60’ını oluşturmasına rağmen, mevcut büyüme projeksiyonları bu ülkeler için tarihsel olarak en düşük seviyelerde seyrediyor.
Makroekonomik istikrarsızlık, ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve yatırım yetersizlikleri, uzun vadeli ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeller olarak öne çıkıyor.
Raporda, küresel büyüme eğilimlerinin yanı sıra iklim değişikliğinin ekonomik etkilerine de geniş yer veriliyor. Özellikle emtia piyasaları, üretim verimliliği ve genel ekonomik istikrar üzerindeki olumsuz etkiler vurgulanıyor.
Gelişmekte olan ülkelerin uzun vadeli büyüme hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için küresel ölçekte ve ulusal düzeyde politika reformlarına ihtiyaç duyuluyor. Raporda vurgulanan başlıca öneriler şunlardır:
Gelişmekte olan ekonomilerin sürdürülebilir kalkınma yolunda karşılaştığı zorlukları, iklim değişikliğinin ekonomik etkilerini ve çözüm önerilerini daha detaylı incelemek için Dünya Bankası’nın "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporunu inceleyebilirsiniz:
https://openknowledge.worldbank.org/server/api/core/bitstreams/f983c12d-d43c-4e41-997e-252ec6b87dbd/content